13 Aralık 2011 Salı

muzır neşriyat

ve gece uykusuzluğu.
sabah soğuk.
salmaz yorgan.

ben yalnız bir bekçi sebepsiz,
hayattan çalıyorum sanki,
ömrüm söylüyor hatta, kısık sesten...

ağlamak şimdi,
bir bebek gibi.
hemde en acı en rast makamdan,
altı hafif açık
ve naif...

gecem bomboş.
kimsesizlik ve bende iktidar başa buyrukluk,
şimdi uzlaşmaz
ve susmaz asla:
beni mevcut kılan ego denen bozuk vana.

sev beni elleri kırık ayna.
ey içimdeki kadın; bana susamış ve bana küsmeyen
beni önemseyen kadın.
olmamışlıktan, hani hamlıktan er bana
kısa saçlarımı uzun uzun sev bu sefer.
ve sonra git acıtmadan
ağlatmadan, üzmeden.

bir bencil kalemi kırık,
gece sofrası, anlaşılmaz.

üzme okunmaz yazılarım için gözlerini
ben hep böyle dağınık bir masa
ve yağlı dizelerim
bekar defterim; dul aşklarım
bir numara büyük yalnızlığım
ve alafranga görgüsüzlüğüm.

hep aynı diyeceksin...
evet.
sen de dahil.

Hiç yorum yok: