kaçılmıyor,
açılmıyor aram.
hayaller yapışkan;
akışkan ve, yaşama hevesi,
ordan oraya götürdüğüm beklentilerim...
ayrılmıyor benden kırık ve çıkıkları umutlarımın,
üzüntülerim;
sevinç sonrası çekilmesi denizlerimin,
ardından yeniden güneş ve akşam yeniden...
hayat bu mu, acaba kısır bir döngü mü yaşanan,
özlemek diye cana yapılan kana kana bir eziyet mi;
hadi geçtim hepsini, hepsi ama hepsi onun olsun,
- hayat bir tiyatro, rol mü oynamak yoksa bu sersemi?...
kapılmamak hayata, direnebilmek akışına;
zamanı hiçe takıp, tam gaz vakit yitirmek.
yapamadıklarım yaptıklarımla dalga geçiyor,
çok zor artık sanki avunmayı benliğime sevdirmek,
herşey için çok geç yada erken veya ilk;
ama bu zaman arsızına hepsi buz gibi ironik.
ben de bütün saatler geri kalmış çünkü,
konuşmak gereksiz zamansız yaşamak en doğrusu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder