15 Temmuz 2010 Perşembe

yanık kremi

bir yıldız bir yıldız daha derken, yalnız bir karanlık var, gecelerim daha zifiri... memnunum, şikayet de değil, sen geleceksin diye yaşadığım bu karartma geceleri, zafer takları ile seni getirir diye şeker gibi ezer yerim. hasret kalıntısı, kazan dibi sabır, oysa sadece sana ve senden; ama sadece benimle ve tüm dünyaya... bak hala bekliyorum, aynı yağmur aynı çamur, aynı gökyüzü ve sıcak, ayrılmadım durağından, tarifeli seni bekliyorum; kavuşmak beklemenin evladı, bu kaçıncı düşük, burkuluyor yüreğim; ama hayır, ben özlemini boş yere çalmıyorum. vazgeçen olursa ilk o vurulur, bu büyük cephede, ilk süngü bana saplı bir ucu sende; geldikçe daha da derine işliyor, sadece gelsen batan geminin kurbanı olurum; bir gemi daha batar sana, benlik harap, ve ben tümden senin olurum, denizinin tuzu, lacivertinin mahsun martısı kalırım... kaynıyorum, demlendikçe taşıyorum, durulmuyorum daha da bulanık, saat beşe sürekli yetişiyorum uzaktan daha yakan ateşinde, içmeyeceksin korkusu sadece yanık tenimde sızısı, sana değişiyorum, sana herşey, bir kere daha evriliyorum sevmekle yoğrulu hali hazırda, sana dönüşmeye ramak kaldı.

Hiç yorum yok: