şimdi
bu dağın ardı,
yağmurdur.
bir yağan havaya götürür bizi,
bu araç, bu beden,
ıslanmak muhakkak.
yazdır,
bu yağmur geçici.
vadinin ardından homurdanır ancak.
yutacaktır kuruluğumuzu.
ağlayacağız, gök gök;
hislenmek muhakkak.
uzun şafakları,
bitmez terhise yakın, henüz.
annem beni özler.
umarım bir hayat beni bekler.
bu yollar ile yağmurlu kaderim,
elleri bağlı, kaygan ve ayakta durulmaz,
yaslanmak muhakkak.
sevmek uzaktan,
hijyenik elleri, mektup, artık aşkın.
anlatamamak kimseye derdini, tek ihtimalli susmak,
bir ajandaya düşmek günbegün.
deli taylar gibi içimde gençlik,
bu atalet ağır ve dayanılmaz ama mecburi,
uslanmak muhakkak.
sabırla kuvvetleniyor umutlarım.
boş vadilerim yankılanıyor sedasız.
garibanlık mesaisi, tek yön yalnızlık,
istemek, edilgen ve belgisiz.
dermansız kudreti kısıtlı özgürlüğümün ve aç.
zayıf kalır bavul hayali; hatırlamaya çabalı ve dirençte.
beslenmek muhakak.
yağmurdayım bunca düşünce.
ellerimde aynı göğün evlatları,
senin ellerine hatta onun ellerine de değiyor.
camları ağlıyor minibüsün.
her damla biraz daha bana, biraz daha geçiyor.
vadi ardı, talih baharı, kırmak şeytanın bacağını,
şanslanmak muhakkak.
Not: Sadece izlediğim bir klip ve yağmurun yeryüzünün göğüsleri arasındaki doygun griliği diriltti içimde kimbilir kaç yıllık hayata borçlu, aha bu şiiri. Askerlik bitti ama hala ekmeğimde demek ki var biraz kepeği.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder