28 Ekim 2009 Çarşamba

Yatmadan önce; susuz.

şimdi ışığı yorgun;
kapalı gözbebeklerinin ardında,
beklerim;
karanlık ve sabırla.
-söyle şimdi;
nasıl içindeyim,
yada
karanlıkla yağıyorum yatağına...

rahatlasın yalnızlığın
ve serbest kalsın;
yorgana gömdüğün üşümelerin.
gözlerinin ışığından gayrı, her yanındayken varlığının;
susuyor musun gülmeye
ve ben bağırırken aydınlığın çamurlu yağmuruyla?
itiraf etsene nasıl bir şey;
bunca senden olup da senin dışında kalan bu bedenin,
gecesinden aldığın karanlığını bilmezliğini...

Hiç yorum yok: