terkedilmişliğimle sarabilir misin mesela,
en acı bildiklerimi yudum yudum içebilir misin..
kanabilir miyim sana;
pıhtılaşmak umudundaki zerrelerimin en serserini,
yada yudum yudum doymadan içtiğim sarhoşluk kaynağımı...
sormak hesap vermek değil bu,
yalnızca istemek...
puslu yalnızlıklarına bakarken iskelesinde bu sahilin,
sırtımı sarar mıydın, gözlerini gömüp sırtma, gözlerime emanet edip...
şimdi üşüyorsam, bir ihtiyaçsa aşk bedenimde,
yaratabilir misin yalnızlığa sarmış benliğin sana kazınmasını,
en katranken bu yürek, biraz daha sürer misin fırçanı beyazından alıp...
kaçırmadan gözlerini; dikebilir misin gözlerimin kanlı yırtıklarını...
uykunun en temaşasındayken sen, bir damla iç geçirir misin uyuyan gözlerime,
duan bir şemsiye, doğa'n ıslak yaratıcı ve doğan benken; bir çocuk sevinebilir misin?...
şimdi al git üstümdeki vaz geçilmişlikleri,
hayır'larını unutma ardında;
topla dilime ektiğim hayırlarını...
evetlerle bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder