iki fotoğraf daha şu bilgisayarda, izini sürüyorum yaşayamadıklarımı senle, gülen yüzüne gülüyorum sonra ve sen hala gülüyorsun. Böyle ölü bir balık gibi olan senle ne varsa içimde, daha gıcır bir ceset oluyor, ama sadece ölü.
Sanki elimdeki lokumları, izini sürüyorum kablolarının ellerinde bir dinamit gülünün. Ramak kalmış unutmaya, ama ben hala ölü yaşantımın peşindeyim; dişim sızlar gibi ben hala acı çekme provasında üzerime acı beğeniyorum; acı çıkartıp acı giyiyorum. Daha büyüklerinin peşindeyim mutlaka, seneye de giyerim nasıl olsa. Bıktım artık tenimde sigara söndürmekten, içmediğim ve kokusundan nefret ettiğim halde zehirliyor bugünümü hayallere sarılı halde yanan geçmiş, bir sarımlık daha halim olmasa da, dön baba dönelim'deyim.
Kanı sıcak, kanı her zaman daha sıvı, daha zor unutmak. Kendi kanında boğulmak; kendi canına kastı olmadan kendini vurmak; bir yudum daha gelecekten harcamak...
Bırak git.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder