Ben terk ettim seni sevdiğim ve sen geleceksin diye yaptığım ve bir adet hayalden sen yapıp taptığım ilahı yada sevdana materyalist acımasız bir gerillayım artık uzak dağlarda. Tek derdim daha çok öldürmek kendimi, daha da kaybetmek senden ve hayat diye bildiğim hayalinle avunmalı bol vurdulu kırdılı ve aventürü ben olduğum ucuz prodüksiyon hayatımdan. Sen acımadıysan da, bu bana daha da güç verir, ben de acımıyorum. Kan akmasın hatta damarlarımdan, kırmızılığı bulaşmasın baş-ı-boş karanfillerine yalnızlığımın; ben tek yönlü et düşkünü kadın avcılığımda yol alayım daha da, daha da batayım aşk dilenciliğine; prensipsizliğe...
Şimdi seni sevmek gibi herşey, bir yarda daha sana kavuşmak, deniz kızı var diye tüm tuzunu yutmak gibi denizin, maviliğinde araştırmak hayatın anlamını ve seni bulmak. Seni sevmelerde gezerken, sevginle koşturmuşum ve en güç yolları senle aşmışım. Şimdi bir tual olmalı aşkımız ve ona yansımalı tüm renklerimiz. Bize mutluluğun resmini çizebilmeli ve zaten biz mutluluğun altını çizmişken bizli cümlelerde, sürrealist çalışsak ayrı olduğumuz ve zamanın fırçasından damlayan hasret damlalarıyla, zamana yazsak adımızı, akrebi boşver ben de yelkovana adını yazmalıyım; nasıl olsa akrebin kıskacında ben varım ve o kıskacın ucunda aşkınla duruyorum. Kar gibi yağsam şu yaz vakti ellerine, eriyik de olsa ellerinde kalsam ve ağzına götürsen bir tadımlık, kanına karışsam; bundan tenimdeki huzursuzluk ve bundan aşkı senden, bıkmadan içmem. Pilin iki kutbuyuz, zıtız ama ne zaman birleştirsek ellerimizi o zaman kısa devre yapıyor yalnızlığımız ve bütünü çalıyor ömrümüzü kaydettiğimiz boş kaset ve onu çalan ca'anım hırsız.

Not: İlgili film serisini, askerdeyken, bir astsubayın karakol bilgisayarından, ilçeden tanıştığım bir hastabakıcının cdleri vasıtasıyla izlemiştim. Yazılardaki farklı kişiliklerin filmle alakası yok sadece aklıma gelen bir benzerlik. Ustalara saygı kuşağında bekliyorum, buluşalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder