Sen,
tanımlayamamalarımsın. Yılları arkama alıp sana sarılamam'sın
kadınım.
Koynumun keşfe mazhar olamayacak bir köşesi,
kaybım.
Hala özlemelerimsin, yavaş yavaş süzülürken yanaklarımdan
gözyaşım.
Bu yapaylığım, bir tiyatro sahnesiyken hayatım sanki
pespayeliğim.
Ellerimin ağırlığından korkup, tenine uzanamamalarım;
tarafsızlığım.
Habersizce yaşarken, yine yol ortasındayken, ölmek isteğim,
öykünmemsin
Hangi dilde anlatsam da, korkularımı lügata sığdıramamam
dilsizliğim.
Gaddar bir poz kesişsin bunca acıma rağmen,
salaklığımsın.
Henüz gitmelerdesin; ellerim de halen havadaymışçasına,
üzüntümsün.
Belli belirsiz bir umut için, hayata sıkı sarılmamsın,
gelmeyeceğim'sin.
Çok üzgünüm bu sabah, kaç bardak ağlasam da sana bir yudum etmez bu yalnızlığım. Son tahlilde değersiz bir adamın değerli sevdası olsan da, benden habersiz yaşa; hoşnutum.
Mutlu ol, bu son ve tek isteğim senden. Her nasılsa, hayatım bir şiirken, içinde büyük harflerle yazılmış, okunsa da; yararsız bir şifre olacak kalmayacak mısın, ha?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder