Yani sen şimdi ben bambaşka kadınları öperken, o bambaşka dudakları tadan dudaklarınla ölü olduğumun bilinciyle, yollarımızı kesiştirdiğimiz anda, bir hayat öpücüğü kondurup beni dirilteceksin, ha?..
Yağmurlu bir gece kocan bir yanda, karım öbür tarafta ben sana şarkı söyleyeceğim, La Vie En Rose olacak ağzımda, hatırlayamadığım bir kaç dize ile kollarıma atacaksın kendini... Biz zamana dur diyeceğiz ama zaman girecek aramıza.
Neden yoktun bunca zamandır veya karın yada çocuklarının hesabını ver diye kalktığını sandığım tokat görünümlü elini, boynumdan aşırıp sarılacaksın bana; hem de bıraktığım anda olduğu gibi, ne eksik ne fazla, en çok özlemek kadar fazla...
Birlikte heykel olacağız kopamayacak bedenlerimiz, artık istemesek de, hayat bizle oynayamayacak biz ona vereceğiz dersini, bu sefer.
Bu bir film olmalı, ancak filmlerde olabilir ve zaten film:
1 yorum:
olabilitesi yokmus gibi degil mi? hele de gunumuzde.
tekil de olsa yasadım desem..?
ama yeni dunyada yok yerimiz biliyorum, oysa Rosa Luxemburg a asık "o adam" gercegini bilirken
e.y.
Yorum Gönder