28 Nisan 2010 Çarşamba

sessiz sessiz

bir elma,
en kütürü, en serti; sulusu.
ve ben nasıl ısırdıysam seni,
hala bir yutkunma, arzusu;
tadın damağımın yerlisi,
sanki benim yabancısı;
arayışım bir müebbet cinası...

gelişin bir dal kiraz,
sapı bende saplı ve peşinsıra sürüklenmem.
napolyon, olgun bu hasretin kara rengi,
tatlı, ama ekşisi hararetli.
temmuza kurulu takvimi, seni beklemeli,
ham meyvayım böyle sensiz,
tatlı bir avuntu gelişin.

Hiç yorum yok: