Bir gece ki, bir daha unutulmayacak.
Koynumdasın, nefesim tenine inci inci işlerken,
bir gecenin sabahının bu kadar istenmediği belki de tek an'a tanıklık ediyoruz birlikte.
Sanki bir nar var gökyüzünde
ve biz her gece birbirimzden serseri,
teker teker yemişiz gece diye.
Kararmış elimiz yüzümüz,
bir gece olmuşuz.
Şimdiyse,
bir gece ki hiç bitmesin diye
narın kabukları arasında kaybolan iki tanesi olmaya hazırız.
Uyku desen uğramasın gözlerimize...
Ey gözlerinin altında yıllarımı geçirmek için beklediğim,
ey özgürlüğümü eline,
gündüzümü belki hiç bitmeyecek yalnızlık yakomozlarına emanet ettiğim kadın,
uykuya dalmadan uyandır
ve kaçırmadan her saniyeyi,
bir gece bin geceliğe terfi etsin.
Şimdi yüzünü çizdiğim ellerimle kaybolmalı sende.
Hiç bitmese diyip de,
ölüme adanmalı bunca yaşanmamışlık...
Dirilmeye de kaptırmadan,
zamandan bağımsız olmalı,
aramızda kalmalı her şey.
Sanki yaşanmamış ama yaşanması an meselesi gibi,
sanki; bu son sevişmemiz
ve bir daha belki bu akan sularım sendeki denizi hiç bulamayacak;
büsbütün tuzlanacakmış gibi gözlerim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder