Biliyor musun, rengi var binbir türlü hem hayatın hem sevmenin hem kızmanın hem de yaşamanın. Sen kızmana bir renk tut, ben bir kez daha yokluğa heba edeyim varlığımı. Hem nasıl olsa, yok olmayacak mıyız, yada bizi bedenden ayıran yol ayrımında sadece bir anı kalmayacak ve zihinlerden silinip gitmeyecek miyiz?... Ben gidiciyim yani, olmadığım yada olduğum kadar, sen ayarla artık bu lafın sonunu...
Bir ceketin yamalı kolu gibi hayatım: her zaman en güzel kıyafettir ama siyah yama büsbütün göze çarpar ama yokmuş gibidir, yok olur kompozisyonda. Siyahlıklar hep var, yamalarımın hepsi siyah. Kara derimin kara bir yaması da sen olmuşsun, sessizliğimi işgal edip sözleri manada öldürmüşsün. Teslimi binbir öpücüklü, sevda var sana yollamalık, ellerimde ama neyleyim yollanmaz öyle uzakların ötesine, sevmek ellerine değmeye bakar, vücutsuz sevdalar kadar zayıfım olmayacak bir masala adayım, ötesi laf-ı güzaf. Çapkın bakışlarım da, artık isyana yüz vurmuş.
Kalsam da ne kalmasam da ne. Ben süzülüyorum semalarında, hala daha inmeye niyetim yok.
1 yorum:
sana demistim, 'kemana sarılmak yeterli' öte yandan ne dusunursen onu yasarsın, bosuna huzun derim ;)
e.y.
Yorum Gönder