Uykulara sığınıyorum şu zamanlarda, tek görebileceğim mecra orası seni. Sanallığa sığdırdım herşeyi, hem de gerçeklerden borç alıp... Bir gram daha, bir gram daha derken, tükeneceğim sonunda, ama sana bu tükeniş bilmesen de, bir hayatın yanıp alev verdiği bir ateşsin gözümde, bitmeyen kışların koynuna girilesi bir şevkat hayalisin. Bilmeme'n bunu değiştirmedi, değiştirmeyecek, be gülüm.
Bilmiyorum bu sevgim neden, neden bunca yaptığım saçma salaklık ve h

Kanıksıyorum bazen biliyor musun; sanki aşkı hiçbir zaman ait olamamak diye hatırlamak gerekiyormuş ve aşk her zaman tek kişilikmiş kabulü andımmış gibi, sensizliğe tuttuğum bu mutluluk oruçlarının iftarlarında değil hala gözüm. Ben sensiz kala kala, daha bir hayat oluyorum diye umuyorum, acılara ve yokluklara talim yeteneğim artıyor.
Mutluluğun ise tam bir cennet benim için, bu yalnızlık hayatımda hiçbir an ulaşamayacağım ulvi bir bağ adeta, meyveleri farklı dallarda yetişen ve benim bahçeme yalnız kokuları nasip olmuş gibi, ey gülüm. Yaz günü bitmeyen susuzluğumsun, sıcaklara direncimsin ve de, kavrukluğum aşkımı daha da karartıyor, bundan gecene katman beni, gündüzlerinde olmamam hep bundan.
Yaşamak. Hem de en ucuzundan. En safçası, en fedakarcası. Sen farkında değilsin diye, yok mu olacaktı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder