
İlk o gelmişti buluşmaya...
Cepleri avuç avuç,
yıllar yılı,
hasretle doluydu.
Beklemek;
hele geleceğini bilerek,
böyle heyecanlı,
böyle sinsi ve yılansı engerek,
umursamadan geçen bunca zamanı
umursanmaz oluyordu,
çünkü bu bekar yalnızlığı
yıllardan beri yalnızlığa yüz tutmuş,
sevilmeye acıkmış benliğine,
büsbütün iyi geliyordu.
Derken belirdi uzakta bir karartı.
Kalabalık sokakları bu kentin,
sanki gelen'le dolu, diğer kalabalıkla boştu.
İki eli cebinde beklemek ve yumuruklarını sıkmaktı,
zordu böyle ne yapacağını bilmeden.
Eller uzandı beklenenden..
Bekleyenin elleri de uzandı,
elleri militanca doluydu zaten;
birinde çakı, diğerinde yeşil elma...
Arjantinden gelen asıl misafiri soyup yediler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder