5 Mart 2009 Perşembe

Mahkumun yüzüne değen güneşin kıymetli elleri

Şimdi güneş bir yudum'dur orda,
ellerinde ellerim yoktur oysa..
Nasıl anlatmalı da zamana,
olmamış farzetse bu ayrılığımızı...
Belki hayalleri almasa,
bizim hayallerimiz alır;
kaçarız bu sefer gerçeklerden,
koşa koşa ve sürüne sürüne.
Ölmek yok çünkü,
sensizlik kıyamet olmuş
ölmek sensizlik zaten..

Şimdi bir şarkı söylemeli,
rüzgara emanet etmeden;
doğrudan kulağına fısıldamalı.
Ne duyuyorsan tersine çevirip,
içine yerleşmeli önce.
Sonra harıl harıl narin kalbine vurmalı kazmaları
incitmeden..
Ordan bedenine yağmalı o dizeler,
ardından beynin ışığıyla buluşmalı,
firari notalarla.

...Tek suçum yardım yataklık'tı oysa,
nedense sende müebbet cezam,
ve ben hala ordayım bu hayallerle.

Hiç yorum yok: