10 Mart 2013 Pazar

ve gidiyor istenmeyen

bir istenmeyen gökyüzündeydik. parlıyorduk, lambalar yanık, üstümüz is ve bize bakan göz yaşı dökerdi. duymazdık, çünkü çok yukarılardaydaydık. şimdi bu duyarlı hallerimiz acaba halklaşmak mı, yoksa herkesliğin eşiğinde alelade olmak mı? hemen harcanır olmak mı, konuşulmayan, defolu laflara sağanak mı olmak mı? Sevdiğim diyorum, sevmek dili geçmiş zamanı yoksun eylemsizlik ve ben hıçkırdıkça, çok hiç kırdım, zenginliğim kırılgandı, yoksunluğum fazla kalın... gitmek biraz sonraydı, kalmak şimdi...

Şimdi canımın özü, yokluk fazla ben azım. Birşeyler birleştikçe ben çoğalıyorum, ayrıldıkça paramparçalaşıyorum.




Hiç yorum yok: