18 Eylül 2012 Salı

gel-git

ve kararıyor şimdi güneş. simsiyah gökyüzüm. attığım ne varsa kafama düşüyor şimdi. ne desem de, bu pişmanlık ve kahır azıcık yüzünü ekşitse ve bana gülmese, ben gülsem?... ben ağır işçiyim ve mutluluk peşinde koşarken, terim kurudu, bir kucak huzura hasretim, yorgun ve çocuksu.

söyle bakalım hayat, ne yapmalı ve yaptığım ne olursa sonunda pişman olmamalı böyle? hı?

çıkmazdayım. biraz huzur satan bir ilaç olsa, bu kimyasal değmemiş narin bünyemi berheba edeceğim, onunda alınması mümkün değil ama...