9 Ocak 2011 Pazar

ne mi yapıyorum?

valla uzun zamandır, hissetmeyen yerlerim ile yaşıyorum. sanırsam, çok düşünüp ve isteyip artık hayat ile barışmak gerektiğine kani geldim. sadece nefes almak var uzun zamandır. diyeceksin, sana bu yetmez, ama yetmesinden yana olmadığım kadar mecburum da; kuru ekmek de olsa doyuluyor ez cümle.

2 haftadır sadece iş var hayatımda. hasta olmamak ile cebelleşiyorum. ben de hastalık korkusu bir fobiye dönüştü. üşüttüm diye evhamlanıp, daha da üşütüyorum. yatmak kar etmiyor, narenciye katliamı da değersiz, geşgelelim keyfim olmadığından, hastamsı hallerdeyim, aşamıyorum.

biliyorsun geçtiğimiz ay maddi açıdan zorlardaydım, o yüzden sosyla hayatımın altını kısmış, ağır ateşte pişmeye bırakmıştım. şimdi sanki ayar düğmesi bozulmuş gibi, hala aynı tavda yanıyor, kendini bile ısıtamayan bir alev var, ben zaten üşüyorum, tümden ayaz yalnızlığım ve tekdüze.

yazmıyorum, görülüyor bu. bunun nedenleri de elbet vardır. ama uzun zamandır ekşiye takılıyorum. üniversite öğrenciliğim sırasında çok severek okuduğum, yazarlığına başvurduğum; 10 entry yazmaya ayar olup bıraktığım fırsat, alakasız şekilde beni buldu. yazıyor çiziyorum. onda da aslında aradığımı buldum sayılmaz, ama içimden azıcık birşey geliyorsa oraya yazıyorum sanırsam.

gel geçlerim çok. bu da gelir ve geçer.

Hiç yorum yok: