15 Aralık 2010 Çarşamba

reklamlardan hemen sonra

televizyonların stand by diye bir düğmesi var ya, ondan açık kalmış ama kapalıyım. hiçbir şey de göstermiyor olmalıyım, herhalde sahiplerim tatile gitti, beni öyle bıraktı gittiler. hakikaten, aynı televizyon gibiyim. bir ben daha varsa benden içeri, zaten tvye ilgisizken, aslımın yani özümün bir televizyon olması ve benim tvye, dolayısıyla kendime ilgisizliğim... neye ilgilisin diye sorsan da cevabı yok be kuzum. zaten susuyordum, filmin sessiz kalınan bir yeriydi, ben de dudaklarımı uydurdum bu kurulu sükuna sanki. rolüm bitmemiş olmalı ki, hala susuyorum yada kadrajtan çıktım. komik aslında. yani bir televizyonsun, ama gösterdiklerini kendin izlemiyorsun umusamıyorsun ve belki sadece görüntü gösteriyorsun. bir sağır da yine senle aynı tadı alır senden. zaten her zaman komikti, daha da komikleşti herşey. kahkahalı gülmek ağır, sessiz içten gülüyor.

inşallah izleyenler zevk alıyordur, ben tecavüze razı uzanıyorum sadece... daha çok istemek gerekiyor, bunu biliyorum, ama ben isteyecek kadar kuvvetli değilim gibi. kuvvet toplamalıyım. zamana ihtiyacım var, ama bu lafın da suyu çıktı. anasını satayım, sanki zaman çiftliğim var, habire zamandan oluyorum. ne bitmek bilmez bir arayış ve ben sürekli cebimden harcıyorum.

Hiç yorum yok: