6 Temmuz 2010 Salı

başkasında aranan umutlar da ithal,
kendine dönmeyi müjdeliyor yalnızlığım.
vazgeçiyorum, yeniden okuyorum yazdıklarımı.
medcezir yüreğim; sağım keder solum devrim,
kendime söz geçiremem, hep bocalama içindeyim.
kendimde ararken bazen benliğimi yitiriyorum,
o zaman hükümsüz ve katımda eriyorum.
bir kısır döngü, hayat ve beklentiler,
ve ben bir pinpon topu, zıpzıpımda keyifli seyirciler;
sadece eğlenen, izlediğini sandığım sevdiklerim.
kadife umutlarımda güve izi, boş küme sevilmek,
ama yalnızlık gırla, ağır geliyor bunu bile bilmek.
susmak bilinçli, sessiz sakinliğe de yoruyorum bazen,
evim hücrem, voltam anlık aşklar, kibrit yangını zaferlerim.
kütüphane sevgililiği belki biraz, kitaplara aşık bir cahil,
aşkın tadını unutmuş ve sevilme orucunda efil efil.

şimdi yine tadın geziyor; yalnızlık tenimde.
hiçbir kadına emanet vücudum ve dimdik sahipsizliğim;
ironik bir şairim bu bakımdan, sadece turfanda sevdalarım; eziğim.
bir bakıma da çok seviyorum bu olgun kasa altı hallerimi,
çünkü şerbeti sızıyor erkekliğimin ama ben o erkek değilim;
tek derdim daha da sevmek, boğulmak hatta melankolide,
senaryom tek kişilik, aynı konu ve çok perde.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Oyunların fazla ama sen tek mi kalma peşindesin, yalnızlık seni besliyor mu?

Şiir müsvettesi dedi ki...

bir sarmal ve sarıldıkça daha bir şehvevi sarıyor sevmek. hatta çok çalışkan ömrümün tek boş dersi sevmek, en kaçarken yine teneffüsünde çocukluk ekip, büyüdüğüm, meyvalarımı olgunlaştığım... bunca kahır, yazı ve şiir ondan sebil, kanımdan kıvılcımlar, yanan yıllarım, tüterken ellerim is ve sevmekten kaln kırmızı bir iz...