5 Haziran 2010 Cumartesi

fersude

bu hafta yapılan planlar, iptale yazdı. biliyorsun son haftalarda haftasonu pek bursada takılmıyordum, ev dolu ve zaten aynı kentte takılmak beni sıkar olmuştu. bu hafta sonu teee geçen haftasonundan ayarlanan bir plandan ötürü, daha önceden verilmiş bir Ankara sözümü yok saydım. ama allem oldu kallem, oldu yalan ve yok sayılan biz olduk, cuma akşamından iptal olduğu söylendi. açıkçası çok kızdım, sevmiyordum bu tür küçük çocuk hareketli insanları. pek insanım yok bu kentte ancak bu olay bana verilen sözün tutulmaması olduğundan, tek başına kalacağım bu gidişle.

uzun zamandır hem hayatımın başkalarına verilmiş sözlerden ibaret olduğunu fark etmem, hem de elimde hiç birşeyin aslında olmadığını keşfim ile, daha önceden açtığım vanaları biraz kısmalıyım. uzatmak istemiyorum başkalarından bahsederek-bu hayalkırıklığımdan, tek ki, yapayalnızlığım daha da derinleşecek.

kaderine razı olmayı sevmiyorum, ancak doğumdan bu yana bana takılan tek çocukluk apoletini bir türlü söküp atamamam, aynı zamanda da bu durumumla alacağım en güzel tepkinin aaa hiç de tek çocuğa benzemiyorsun olması da, bir kader... bunu aşmak için geriye gitmeye ve bu sorunumu çözmeye inan, mecalim de yok. tek kalan çözüm yada avuntu, alışmak ve tırmalamamak, gayrı hayatımı...

herşeyin suçlusu şu ve bu diyip de sorumluluklardan sıyrılmaya yatkın aymaz kişiliğim de bu sonuçlarla başaçıkamamamda etken olmalı. her neyse. hayat devam ediyor tek başına da olsa, keyif alınmaya değer ve bunun çabalanılmalı...

Hiç yorum yok: