9 Ocak 2010 Cumartesi

gürül gürül akmış ve tükenmişken

hadi bir daha tutalım şu ucunu ırmağın ve bu ova, toprak bize biraz daha doysun... özledim anlasana, böyle yatalak iken ayaklı, bu hayallerim gem tutmuyor, yine savruk-yine serseri ve feci halde gamsız. deliler gibi akmak istiyorum yeniden, akamadığım yerde bir daha kaynamak ve yeniden o kampüse, o çocukluktan yeni titrek ve kaşif attığımız adımları atmak istiyorum, yağmura çamura; deliler gibi ıslanmak pahasına, yeter ki yeniden içimde yansın o ateşler ve yeniden sevişelim yemyeşil-uçarı...

hadi tut ellerimden. yoksan da, azıcık dirilsen veyahut sivrilsen; bileyli, kör hallerinle kessen şu işlevsizliğimi ve yarsan boylu boyunca içini, açığa çıkarsan o zayıf da olsa atan damarlarımı. inan ne üzülürüm ne kanarım, sadece derdim biraz daha üşümesi ama ne eskimek ne de titremek, apaçık; çırılçıplak-yeter ki ben, yeter ki yeni ve dipdiri; henüz eskimemiş, kopmamış.

gözyaşlarım böyle akıp gidiyor anlıyacağın. özlemek diye, ama hala özgür olma isyanları, bu savaş hatta iç savaş içimde...

Not: Yazar kişisi bu yazıyı googledan baktığı Bornova fotoğraflarından sonra n'olduysa, yazmıştır, hasret sarmalında kalmış ve hisseden neresi varsa hafiften sıkışmıştır; hülasa bu yazı onun ifrazatıdır; kabul eyleyin, yada eylemeyin o benim İzmir'den Bursa'da doğan gayri meşru bir çocuğum, ulan...(fütursuzca söylendi)

Hiç yorum yok: