20 Ocak 2010 Çarşamba

Bilinmeyenden Korkak

İnsanlığım kadar büyük ve korkmayanlar sadece aptaldır. Hele ki, yüreklilik göstereceğim diye yaptığım şımarık tavırlarıma hediye olsun buncası. Korkuyorum. Korktuğum için yaşıyorum, ateşe yürümüyorum, yolum düşmüyor asla. Varsın tarih beni yazmasın, hatta utancı bin krat olsun, yaşamak ve yine suyun kesildiği yerden çağlamak; yaşamak yani.

Özlüyorum biliyor musun... Dertsizliği. Hayır yalan olmasın, öyle ahım şahım dertlerim yok benim. Sadece gelecek kaygısı içerisindeyim ve nefretimin unsuru olan, denge siyasetinden kurtulamamak'tayım. Ancak onlar da olmayabilirdi, olmadığı zamanım oldu hayatımda sanki. Özlüyorum, işte; ama o da insanca. Haddimizi bilmeliyiz ya, özlerken bile.

Ne olursa olsun, dayanmak niyetindeyim. Varsın olacaklar olsun, varsın, olmasın planlar, illa ki alacak bir yudum nefes olacak. Aşk yerine bir nebze nefret de basarım yarama, fakat unutulur bir zaman sonra. Zıtlaşmak pahasına sevieceğim bu döngüyü, yenik yenik asmayacağım ceketimi askıya. Yeniden başlayacak bütün hikaye, kitap kapansa da, kapağı bana bakıyor ve hayal kurmaya engel değil hiç biri.

Şimdi söyle bakalım; onurlu bir yenilgi benimkisi ve sen yenen ama yendiğini kabullendiremeyensin, hayat. Ben sana rağmen, sana direniyorum ve seni yanıma alıyorum hala. Olacak olan olur, kanım henüz damarımdayken hala düşman'ım ve hala yaşamaya çalışıyorken.

Hiç yorum yok: