Yokluğunun melhemidir idea'n, hala daha paslı kulaklarımda metalik sesin. Kaybettiklerimin hepsi sensin, bunu bilmek de bana sadece naiflik katıyor aslında.Elinden tutamadığım ve kaçıp gidişin, kazanamadık ki kaybedelim deyişim ve koşar gibi uzaklaşman; ardında benden sende kalan bir anı bile kalmadan, pişmanlık artığı bir adam ve ne istediği bilinmeyen bir kadın...
Şimdi saf ve temiz duygularım deniz gibi, ne ucu belli, ne üstü, ne dibi; bir sabır zenginiyim üstelik, harekete geçişim akıllıda leke yapmış bir delilik. Ne zaman geleceğini bilmedin, bilmiyorsun, hele ki yokluğun kürek mahkumu iken bu öksüzü merhametinin, sana neler ve neler sunardı,gönül bahçesinden yetiştirdiği her ağacın her dalı ve her meyvesi ile özdeş şimdi acıları ve günahları...
Sonu sensin ve başlangıcı benim bu masalın ve gerçeğe varamayacak korkarım, şüphesiz biziz oskarlık performansı yalanın ve inanma dalında en kötüsüyüz gerçeğe kalanın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder