Yatmadan evvel bol su ile

bir bulut geçer,
içinde bir uçak.
altından
bir araba sana doğru
ve içinde insanlar;
kim bilir kaç hasretle..

ben de koşarım onlarla.
bir koşmak ve bin koşmak.
sana da koşmak isterim.
bir şeyler söylemek isterim sonra
susarım.
oysa bu susmak sana.

elin yanar çakmakla,
bir nefes ciğerlerin pişer.
kansere bir adım daha,
bir izmarit öpücüğü,
benim yerime.

ben de girerim o dumanla bedenine.
sızarım ciğerlerine
kalbine değmek isterim derken,
sıcaklığını düşünürüm.
katlarım iyi niyetimi, koyarım cebime:
bu saklamak sana.

kızarsın, susarsın bağıra çağıra.
bilirim gönlün başka istasyon,
ben bambaşka bir trenim.
durmak isterim başka istasyonlarda;
senin hayalinle, beni düşündüğün kadar.

el sallarsın gidenlere.
gidenlerden biri hep benim,
hiç gelmediğim halde...
satın alırım hüzünlerini,
öderim kış sonrası.
anlamazsın sebepsiz yağmurları:
bu bahar sana.

bir elveda der dilin,
uğramadan ellerine,
ben yine hayalleri tutarım.
karamsarlığını alır kaçarım,
gülmek giydiririm ağzına.

aynaya bakarsın,
yakıştırırsın hüzünleri kendine.
sokağımdan geçen bir paspalsın,
hele tebessümün en yakıştığı.
bense o sokakta,
kendine acemi usta bir terzi:
bu elbise sana.