bedreddin
baktı kemerlerden dışarı.
dışarda güneş var.
yeşermiş avluda bir ağacın dalları
ve bir akarsuyla oyulmaktadır taşlar.
bedreddin gülümsedi.
aydınlandı içi gözlerinin,
dedi:
— mademki bu kerre mağlubuz
netsek, neylesek zaid.
gayrı uzatman sözü.
mademki fetva bize aid
verin ki basak bağrına mührümüzü..
Hep bu pasajı severim ve Bedrettin ağzından düşen, şu bir kaç dizeyi, ne zaman yenik düşsem; tutamam ağzımda gayrı...
Yenileceğini görüp, ama kabullenmeden bir erkekçe tavır sanki. Oturup üstad'ın yazdığı dizelere yorum yapacak değilim, ama bana ben ölümsüzüm'ü aksettiriyor. Yani, siz şu an galip görünüyorsunuz ama siz galipken aslında yeniksiniz ve beni kaybediyorsunuz, der gibi.
İşte tarihi bir tespit ve çekip giderken, cebe konulan zarfın içine yazılacak'lar.
Yenileceğini görüp, ama kabullenmeden bir erkekçe tavır sanki. Oturup üstad'ın yazdığı dizelere yorum yapacak değilim, ama bana ben ölümsüzüm'ü aksettiriyor. Yani, siz şu an galip görünüyorsunuz ama siz galipken aslında yeniksiniz ve beni kaybediyorsunuz, der gibi.
İşte tarihi bir tespit ve çekip giderken, cebe konulan zarfın içine yazılacak'lar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder